Anamın tarhanası. Şu günlerde öğle saatlerinde bol bol tarhana içiyorum. Bu
yazıyı yazarken gözümdeki biriken yaşları saklamaya çalışıyorum. Uzun yıllarım
gurbette geçti yatılı okul memuriyet derken sıla neresi gurbet neresi karıştı
gitti şair derya ben gurbette değilim gurbet benim içimde. Taşıdım içimde hem
sevgileri hüzünleri acıları. Her köye gidince yoksul soframızda tarhana ve
bulgur. Fukaracık anamın başka sunacak neyi var. Bir dağarcık tarhana bulgur. Çetin
kış şartları dağ başlarında. Şimdi ben betonlaşan bu şehirlerde dağ
başı yalnızlıkları yaşıyorum. Derdi rahmetli bir gün olur özlersin benim
tarhanamı bulgurumu derdi. Ben güler geçerdim. Her memlekete vardığımda
oradaydı hep o kapının açılacağını sandım. Bir şubat soğuğunda toprağa verdik. Veysel
gibi sadık yârine kavuştu. Bizim her gün yaklaştığımız ama sanki hiç uğramayacağımızı
sandığımız hakikat ölüm. Lezzetleri unutturan ölüm. Gerçeğin ta kendisi. Şimdi
öğlenleri tarhana içiyorum. Onu arıyorum kokusunda tadında. Belki bir iz
bulurum diye nerede. Her tarhana ayrı güzel ve şifa ama o sevgiyle pişen gözyaşlarıyla
besmeleyle pişen tarhana bulunamıyor. Belki de ahrete saklıdır. Bir tarhananın bu
denli aranacağını bilmezdim.Ey kırk yaşım daha öğreneceğin çok şey var. Önceden
akrabalardan isterdim meğer pazar yerlerinde de satılırmış. Nereden
bilirdim. Geçenlerde boz yaka pazarından aldım. Kimseye minnet etmeden
alıvermek ne güzel. Hayatta birinden bir şey istemek beni yoruyor. Ey Fadime
sultan senin kokun ve ellerin yok ama hatıran var.Sıcacık tarhana var soframda.
İnşallah hep olacak. Hazır çorbaları sevmiyorum. Tarhana olmalı benim soframda.Yoğrulmuş
kiremitlerde kurutulmuş ve bir öğlen dumanı tüte tüte gelmiş soframa. Özlüyorum
tarhanayı seni ve tüm sevdiklerimi kapımızı çalanların azaldığı bireyselliğin
ve bireyciliğin artığı bu günlerde tarhana beni geçmişimden koparmıyor. Sanki o
güzelim tarhana olmayınca geriye hiç bir şey kalmayacakmış gibi. Soğuyan
yüreğimi ısıtmıyor belki ama içimi sımsıcacık yapıyor tarhana. Daralmış hanemi
ve yüreğimi ferahlatıyor. Sanki karda açan bir kardelen gibi beni betonlaşmış
şehirden koparıyor. sidan yaylasına götürüp dağ başlarında kenger yemeğe
götürüyor. Rabbim nereden geldiğini ve nereye gideceğimizi unutturmasın. Soframızdan
sıcacık tarhanayı eksik etmesin. Salih Arıkan Tel: 0506 514 96 93
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder