Tanınmak istiyorsun.
Bir meclisteyiz bir kıllı el elimi tutar merhaba derim ses yok. Kimsiniz derim yahu
mübarek kendini tanıtsana ille benim elimi tutacak bende onu elinden
tanıyacağım.
Tövbe estağfurullah.
Adamı günaha sokuyorlar. Biriyle karşılaşırız. Beni tanıdın mı yahu arkadaş ben
seni tanımak zorunda mıyım diye içimden geçiririm. Dışımdan da işi şakaya vurup
gözüm bir yerden ısırıyor derim.
Yahu insanın eşref
saati oluyor eşek saati oluyor. İnsanız günümüz günümüze uymuyor. Bazen bu
tatsız şakaları kaldırmak zor oluyor.
Geçen düğüne gittim ya
bir sürü akraba bana gelip beni tanıdın mı diyor. Yahu amca dayı hala yenge
neyse sen beni hangi bayramda aradın hangi mutlu ve acı günümde yanımda oldun
ne gün ziyaretime geldin. Ben seni kalbimde çoktan öldürmüşüm ki seni
tanıyayım. İlişkileri beslemezsen yani tazelemezsen o ilişki yok olur. Azizim
bizim bir hafız vardı eee otuz yıl önce görüşmüştük benim şıp diye adımı
söyledi.
Yahu söyledi de ne
oldu. Sana dünyayı mı bağışladı. Ben o kadar zeki biri değilim olmakta zorunda
değilim. Beni rahatsız eden ömründe beni aramamış hiç merak etmemiş
mektup yazmamış mail mesaj atmamış ama karşılaşınca seviniyormuş gibi
yapıyorlar ya yemezler. Bazen bu yüzden insan içine çıkmak istemiyorum.
Ama âlimler yalnız
olmayın topluma karışın diyor. Her görmeyen farklıdır. Lütfen görmeyenlere beni
tanıdın mı demeyin ben falancayım nasılsın deyip sohbete girin. Bir yerde
otururken konuşacağınız zaman ismiyle hitap edin. Yanından ayrılacağınızda ben
yanından ayrılıyorum deyin. Maalesef bu tanıdın mı muhabbeti kültürlü cami
adada var.
Biz eğer sürekli görüşüyorsak sesinden tanıyabiliriz. Yani ilişkileri
beslemek yani irtibatı kesmemek gerekiyor. Otuz yıldır görüşmediğiniz bir
görmeyene beni tanıdın mı demek çok anlamsız. Ben bende iz bıraktıysa gerçekten
hukukumuz varsa o kişiyi kalbime yazarım.
Salih Arıkan, Tel: 0506 514 96 93
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder