Körlük bizim gerçeğimiz. Üzerine basa basa körlük diye yazdım. Özürdü
engeldi çengeldi diyerek olayı hafifletmemek için körlük diye yazıyorum. Ne
üzülecek ne sevinilecek bir durum. Sadece gerçeğimiz. Bir insan görmeyebilir. Tedavisi
varsa gerekli mücadeleyi verir. Tedavi olur. Ama bir ömür boyu gözüm açılacak yâda
açılsın diye beklerse insanda ruh sağlığı sıfıra iner. Gerekli eğitim ve
rehabilitasyon çalışmaları yapılır ve hayatına kalite katmaya çalışır. Neyse saadete
gelelim. Bursa’da bir ablamız korneaya nakli olmuş. Gözleri biraz açılmış. Okuma
yazma öğrenecek kuran öğrenecekmiş. Yemek yapmayı çay vesaire işleri öğrenmeye
başlamış. Bir mutlu olmuş ki darısı tüm körlerin başına deyip alay edesim var. Yahu
bizde okuyup yazıyoruz. Kabartma Kuranıkerim den okuyan hafız olanlarda var. Tek
başına kalan görmeyenler acından mı ölüyor. Gazetecilerin ve toplumun zihinsel
yansımaları nasıl ortaya çıkıyor. Bir abla öğle demiş. Hiç mi görmüyor büyük Rabbim birini azıcık ışıldatıverseydi. Hani biz karanlıktayız ya iyide aydınlık
olmayınca karanlıkta olmaz. Bazen gazetelere yazı göndermeye korkuyorum. Basın
bültenini hazırlıyorum. Ama adam değiştiriyor acımtırak bir şeyleri araya
sıkıştırıyorlar. Baston dağıtıyoruz. Başlık görmeyenlere göz oldular. Yani göz
olmadan yaşanmaz. Maalesef çoğu zaman basın haberleri algıyı yanlış yerleştiriyor.
Salih Arıkan, Tel: 0506 514 96 93
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder