10 Mayıs 2018 Perşembe

"Kaldırımı İşgal Edenler Kazandı"

Kaldırımı İşgal Edenler Kazandı.Ne olmuştu. Ben sürekli Basmane'deki 1364 Sokak.No:2 önünden gelip geçiyorum. Orada bir kutucular iş merkezi var. Altında katlı otopark var. Arabalar bazen orada bırakılıyordu. Ben hep itiraz ediyor ve tartışıyorduk. Bir gün görevli benimle kamyon geliyor diye dalga geçti. Sonra bir gün ben girişi kapattım ve arabaların giriş çıkışını önledim. Polis bana trafiği tehlikeye düşürmekten ceza kesti. Basında epeyce yer aldı. Otoparkın yanında vitamin fast fort var. Sürekli masa sandalye koyuyorlardı. 
İş sadece masa sandalye konulması olarak değerlendirmeyin. Genelde masa sandalye sorun olsa da asıl sorun müşteri geliyor ve sana yardım ediyor düşüncesiyle elini kolunu izinsizce tutuyor. Ben izinsiz bedenime dokunulmasını istemiyorum. Herkesin bedeni özeldir ve kimseye izinsiz dokunamazsınız. Masaya çarpınca kollarımdan tutular. Kollarımdan tutukları için bende çırpındım ve arbede yaşandı. Düşünün tüm insanlar gelmiş ve kollarınızdan tutmuşlar. Bir arbede yaşandı. Bu arbedede ben dövüldüm. Kamera kayıtları yok edildi. Mahkemeye bile sunulamadı. Çünkü o görüntülerde ben esnaf tarafından dövülüyorum ilk mahkemede kamera kayıtları olduğu söylendi ama mahkemeye delil olarak sunulamadı. İkinci gün yine masa sandalye konulmuştu. Ben itiraz edince  dediler ki bunu ara sokak paklar. Dükkân sahibi Yusuf Kenan gültekin gelerek seni bu tokmakla öldürürüm dedi. Masa sandalyeleri konak belediyesine şikâyet ettik. Ama gelen yazıda masa sandalye tespit edilmiştir kenardadır ve işgaliye vermektedir denildi. Yani işgaliye uygulamaları devam edecek dükanlar bir masa izni alacak tüm kaldırımı işgal edecek ve belediyeler şikâyet olunca dükkân sahibi işgaliye verdiği için şikâyetleri dikkate almayacak. İlk mahkememiz oldu. İkinci mahkeme tam bir tiyatro salonuydu. Yusuf Kenan gültekin gelmedi. İlk şahit izzet ince olayı hatırlamadı bile. Olayın hangi günde olduğu ve kimlerin neler dediğini hatırlamadı. Hâkimde karakolda şunları demişsin dedi. Kem küm edince bu imza senin mi dedi oda önce hayır dedi. Hâkimde bak yalancı şahitlik yapmış oluyorsun dedi. O zaman ne dediysem doğrudur dedi. Şerefi ve namusu üzerine yemin etti ama karakolda başka mahkemede başka konuştu. Sonra ben sara hastasıyım rahatsızım engelliyim diyerek duygu sömürüsü yaptı. Sonra ikinci şahit yüksel soydanda karakoldaki ifadelerinin dışında konuşmaya başladı. Şimdi ilk şahit izzet ince olay yerine yakın görebilir yâda yarısını görebilir oda sara hastası ve hiç bir şey hatırlamıyor. İkinci şahit ve yüksel soydan olayı görmesi hemen hemen imkânsız. Çünkü olay yerine on metre uzak ve çay ocağı tost yapma gibi birçok meşguliyeti var. İki şahitte esnaf dayanışması yapmış ve açıkça yalancı şahitlik yapmışlardır. Daha önce kara kol ifadelerinin dışında konuşmuşlardır. İkisi de olay gün saat ve tarihini açıkça söyleyemediler ve çelişkili ifadeler kullandılar. Ben o arada olayları dinliyor ve takipteyiz. İki şahide benim küfredip tekme attığımı görmemişler hama işin içine yalancı şahit meselesi girince orada ne demişsek o doğrudur dediler. Ben yalancı şahitler izzet ince ve yüksel soydanın esnaf dayanışması örneği sergilemeleri ve Yusuf Kenan gültekinin darp raporu yani o darpı başkaları da yapmış olabilir çünkü şahitler benim Yusuf Kenan gültekine kesin olarak vurduğumu ve küfür ettiğimi görmediklerini duymadıklarını söylemelerine rağmen küfür hakaret ve darp dan para cezasına çarptırıldım. Hükmün uygulaması geri bıraktırıldı. Yani siz engelliler sakın dışarı çıkmayın topluma karışmayın mesajı engelliler haftası öncesi bir hâkim kararıyla tescillendi. Kaldırım işgallerine ceza kesilmiyor ve ona itiraz edenlere ceza kesiliyor. Onatlı yıl içinde ak parti engellilerle ilgili birçok yeniliğe imza attı ama şu çok önemli ben bir hakkımı kullanmak istediğimde o hakkıma ulaşabilmem zorunludur. Ben evimden çıktığımda bina girişleri engelliye uygun değil. Kaldırımlar masalar sandalyeler arabalar tabelalar tarafından işgal edilmiş. Kaldırım kenarları da arabalar tarafından işgal edilmiş. Biz yolun ortasından ürüsek ve araba çarpsa suçlu biz oluyoruz. Kaldırımda yürüyemediğimiz zaman suçlu kim olacak. Verilen hakları almak için sokağa çıkmak gerekir. Ben sokağa çıkamıyor ve o haklara erişemiyorsam bu bizi üzer. Ben çalışıyorum her gün işe giderken başkalarının bana yaşattığı zorluklarla mücadele ediyorum. Engellilerin en temel sorunu erişilebilirlik mekânsan erişilebilirlik hizmete erişilebilirlik ve internet sitelerinin görmeyenlere uygun hale getirilmesi gerekir. Ben mecbur olmadıkça sokağa çıkmak istemiyorum. Bir iş yerinin önünden geçiyorum masa sandalye ve yemek yiyenler. Ben oraya gelince elimden kolumdan tutuyorlar. Ben itiraz edince iyilikte yaramıyor diyorlar. Ben mecbur muyum onlarla muhatap olmaya bana yardım edilmesi tüm yollar ve mekânlar benimde erişebileceğim kimseden yardım almadan varabileceğim şekilde olsun.Salih Arıkan,Tel: 0506 514 96 93

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder