18 Aralık 2017 Pazartesi

Sorunların Çözümü Sivil Toplumun Güçlenmesiyle Olur

Sorunların Çözümü Sivil Toplumun Güçlenmesiyle Olur.Türkiye'de Sivil Toplum çok zayıf çarşı her şeye karşı yâda her şeye evet diyen bir yapılanma var.Ben Hükümeti genel anlamda destekliyorum. Yalnız yanlış politikaları da eleştiriyorum.Bir sorun çözülürken tüm toplumun cezalandırılması anlayışına karşıyım.ÖTV muafiyetinde olduğu gibi istismarcılar değil de tüm engelliler hak mahrumiyetine uğradı.Bu yöntem olarak yanlıştır.Sivil toplumun kaynakları Kamu tarafından yâda batı tarafından karşılanmamalı.Kamudan beslenen bir dernek kesinlikle yanlışlıkları eleştiremez.Bir dernek başkanı düşünün Belediyenin arabasından inmiyor.Tüm ihtiyaçları Belediye tarafından karşılanıyor.O kişi sayın Başkanım erişilebilirlik sorunları çözülmeli ben bu Belediyeye giremezsem sizi dava ederim diyebilir mi bunu Belediyeler yâda Merkezi Hükümete bağlı tüm kurumlar olarak genişletebiliriz.Sürekli fonlandığımız kurumları eleştiremeyiz.Demek’ki Sivil toplum Kamudan yâda batı fonlarından beslenmemeli adam sana batı olarak destek veriyor ama seni bir güzel dizayn ediyor.Dini bütün bir derneğimizin nasıl heplileştirildiğine şahit olduk.Ben kamu görevlisiyim. Ve kamu görevlisi olarak Devlete lisanımünasiple şunları yapacaksın demek zor.Çok şükür bu güne kadar lan otur yerine yap işini diyen olmadı.Ben merkezi ve yerel yönetim ayırt etmeden görevlerini hatırlatıyorum. Kimseyi aşağılamadan doğru ifadelerle soruna yaklaşmaya çalışıyorum. Kamuyla bağı güçlü olan sivil olma vasfını yitirmiş olur. Sivil toplumun görevi topluma ön açmak kamuya işlerlik kazandırmak. Kamunun boş bıraktığı yerleri doldurarak toplumsal ihtiyaçları karşılamak.Sadece eleştirmek değil taşın altına elini koyarak devlet millet el ele gelecek yarınları oluşturmayı dert edinmektir. Ya bunları söylüyorsun niye bırakıyorsun diyebilirsiniz. Bu gün seminerde yine kararımın doğruluğuna şahit oldum. Çocuklara sordum engelli yakınınız var mı çünkü deneyimlerini öğrenmeye çalışıyorum.Bir öğrencimiz kardeşinin engelli olduğunu ve çok üzüldüğünü anlattı. Bende şöyle dedim. Biz sorunumuzu kendimiz yaşıyoruz. O zaman sadece bu dert bizim başımızda diyoruz. Hâlbuki aynı durumdaki aileler birleşmiş olsa yaşatılan sorunlara birlikte çözüm arasalar ne güzel olur. Ya bir derneğe katılmak yâda beğenmiyorsak yenisini kurarak bu alanda çalışma yapılmalıdır. Gerekirse birlikte ağlamak en azından yalnız olmadığımızı bilmemiz bile bize güç verir. Ez cümle haşiye nerede bir sorunla karşılaşırsak dernekleri arıyoruz. Dernekleri sorun çözen ve çözmesi zorunlu kişiler olarak görüyoruz. Ben yılardır kamuoyu oluşturmanın gücünü anlatıyorum. Yahu benim yazılarımı engelsizler beğeniyor paylaşıyor ve yorum yapıyor senin yanındayız diyor. Bizim arkadaşlar sanki ben onların anasını babasını öldürmüşüm gibi kayıtsız.Ne aidat öder ne faaliyetlere katılır beyaz ay İzmir slaytımızı inceleyin kimler Faaliyetimize ne kadar görürsünüz yakın zamanda genel kuruldan önce bir slâyt daha düzenleyeceğiz kim ne kadar Faaliyetlere müdahil olarak çözümün parçası olmuş. Hayırlısı ben teklifimi yaptım sizlerde uygun görmediniz benim bir mahkeme sürecim vardı derneğimizden kimseyi yanımda bulamadım.Çağdaş Görmeyenler Derneği Başkanı Avukatım Ufuk Özen ve değerli eşi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Avukatı Müjgan Bilgenözen ve Görmeyenleri Koruma Derneği Başkanı Haldun Kırkık yanımda oldular.Demek ki benim yerim onların yanıymış.Ben şuna inanıyorum. Bir sorun olduğunda birbirimizin yanında olamıyorsak kapatıp kepenkleri gidelim.Ben uzlaşır ve işi Mahkemeye sürüklemezdim. Bir amacım vardı ve 8 Mayısta davam olacak.Bize karşı suç işleyenleri ifşa etmek ve kamuoyu oluşturmak.Toplumda duyarlılığı sağlamak. Başta bizim üyelerimiz olmak üzere engellilik camiasında beklenilen yankıyı bulmadı. Ben tek başıma da olsa davamı yürütürüm benim yanımda olmayanların kapısının dahi önünden geçmem.Salih Arıkan,Tel: 0506 514 96 93
Beyazay İzmir Çalışmalarımız
https://www.facebook.com/bekiraktas01/videos/10207203110064193/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder