"Neden bırakmak istiyorum"

Neden bırakmak istiyorum. 2006 yılından beri beş altı aylık arayı saymazsak hep şube başkanı oldum arkadaşlarımla yaptığım sohbetlerde sanki ben olmazsam bu işler yürümez ben doğduğumdan beri bu işi yapıyormuşum gibi bir hava oluştu. Şimdi bir başkan adayımız var. Hazır bir aday bulmuşken de bırakıp gitmeyi isterim. Tabi yirmi kişilik bir liste çıkarılacak yönetim ve denetim asil ve yedeklerinden oluşan. Ben engellilik meselesini bir algı olarak değerlendiriyorum. Toplumda engelli algısını olumsuzdan olumluya yöneltmenin gereğine inanıyorum. Başkanlığı bıraktığım gün herkese genel kurula katılanlara baklava ısmarlayacağım. Hem de birinci sınıf. Öyle çakma falanda değil. Arkadaşlarımı seviyorum. Acı tatlı günlerimiz oldu. Bazıları diyor ki sen bırakırsan boşluğa düşersin. Asla daha güzelliklerin içine düşerim. Bırakmayı neden istiyorum. Engellilerin ve ailelerinin canı yanmadığı sürece sorunlar karşısındaki duyarsızlığı beni üzüyor. Engelliler haklarını bilmiyor. Örnek. Vakıftan arıyorlar maaşım kesildi. Beni arıyor. Bende kesiliş nedenini dilekçe yaz ve nedenlerini öğren ve itiraz et diyorum. Yanlış anlamayın çoğunun uğraşmadığını düşünüyorum. Üç aylık kesilirse bakım ödeneğine başvuruyor. Oda kesilirde geri istenirse yandım anam nerede bu dernekler diyorlar. Biz nelerle uğraşıyoruz piyasada neler oluyor. Batmanda otizmli çocuğumuzu dövüyorlar. Bedeninde sigara söndürüyorlar. Milli eğitim ne diyor. Aman şikâyetinizi geri alın kimseyi ekmeğinden etmeyin. Şimdi bizim arkadaşlar iktidarda diye ben susacak mıyım? O milli eğitim müdürünü de okul müdürünü de öğretmeni de görevden almazsanız suçlusunuz ve suça ortaksınız. Kimse kendi menfaatine dokunulmadığı sürece sesini çıkarmıyor. Bende susamıyorum. Bari bakanlarla milletvekilleriyle resim çektirmeyi faaliyet sananlar her yerde iş başına gelsin de boyunuzun ölçüsünü alın. Ben ak partiliyim ama önce hak partiliyim. Kimsenin yanlışını savunmam. Sivil toplumculuk yer ile yeksan olmuştur. Ben tadında bırakmak istiyorum. Kirlendik. Bari çamura batmadan insan gibi çekip gidelim de akşam yastığa başımızı koyduğumuzda huzur içinde uyuyabilelim. Neler yapmak istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti Tarihi alanında geniş okumalar yaparak bu alanı anlamak istiyorum. Belki akademik kariyer yaparım. Aman hiç bir şey olmazsa emekli olduğumda kahvede ihtiyarlara bildiklerimi anlatır çay içer sohbet ederiz. Toplantı yaparsın çok az kişi gelir. Mahkemeye gideriz kendi üyemiz kimse gelmez. Yeni üyeler geldi tanışıyoruz bir arkadaşımız defile yapalım dedi. İşte bu toplayın dağıtın. faaliyetmi evet. Zaten en kalabalık Faaliyetlerimde erzak dağıtımları iftar programları baston dağıtımları. Evet, Mekke’de dilenmek ve Medinede dağıtmak en kolayı yalnız bu dağıtımlar iki bana bir sana olduğu zaman kavgalar başlar haberiniz olsun. Benim o işlerde hiç işim olmaz para ve cinsi işleri hiç sevmem. sasaniler ne demiş yahu bu sorunlar paradan ve kadından çıkıyor bari ikisi de ortak mal olsun demiş ben özel mülkiyeti savunurum ama bütün dünya benim olsun diye uğraşanları da sevmem. Kendi elimizin ve ayağımızın bile emanet olduğu bu dünyada niye benim diyebiliriz ki. Mülksüzlerden de değilim ama emanet olarak görürüm. Ne demiş şair. Bana Mevlana'yı, Yunus'u verin. Mecnun'u, Leyla'yı size bıraktım. Kırk yıldır susuzum, bir tas su verin. Irmağı, deryayı size bıraktım. Talipli değilim şöhrete, şana, Makamı, rütbeyi yük etmem cana. Dostluk, sevgi, şefkat yetişir bana, Dövüşü, kavgayı size bıraktım. Zaman yoktur ekip, biçip, sürmeme. Makamlar ve mevkiler gönlümüzde taht kurmadan akıncı bir derviş olup gönüllere girmeye bakmak gerek. Para değil de dost biriktirmek gerekir. Salih Arıkan, Tel: 0506 514 96 93